6 Şubat 2014 Perşembe

Fıtık Boğulması Hastalığı

Fıtık boğulması, Fıtık Hastalığı

Bağırsak tıkanmasına benzer. Fakat çif­te sorun çıkartır: Bir yandan fıtık torbası için­de kalan bağırsak bölümü, bükülür (böylece her türlü sindirim trafiği durur); diğer yan­dan da bağırsağın bu bölümünü besleyen atar ve toplardamarlar da ezilir. Bu büzülme, ba­ğırsağın o parçasında çok çabuk boğulmaya ve doku kangrenine yol açar.

Fıtık Boğulması Tedavisi ve Yapılması gereken

Acilen çağrılan doktor gelene kadar, hastayı rahatça yerine yerleştirin. İstese bile, içecek hiçbir şey vermeyin. Çünkü kusmaları artırmaktan başka bir işe ya­ramaz.
Ağrıyan her fıtık, mutlaka doktora gösterilmelidir. Aksi halde acil bir durum­la karşılaşılabilir.
Read more »

5 Şubat 2014 Çarşamba

Cam küreden güneş enerjisi jeneratörü

gunes jeneratoru 1 Cam küreden güneş enerjisi jeneratörüGünümüz dünyasında birçok kaynak tükenmekte olup birçok kaynakta kullanılmaya başlanmaktadır. Bunun başında güneş enerjisini kullanmak vardır. Yani güneşi başka bir boyutta kullanmak var.
Alman doğumlu ve Barcelona’da yaşayan mimar andré broessel geliştirdiği cam küre güneş jeneratörünün fotoğraflarını yayınladı.
Bu proje bir cam küre lensin avantajını kullanarak enerji verimliliğini %35 artırıyor. Dağınık güneş ışığını toplayarak bir noktaya odaklayan bu basit ama etkili jeneratör, güneş enerjisini elde etmede yeni bir yöntem olarak kullanılabilir
Read more »

25 Ocak 2014 Cumartesi

Ask ve Seks Sagligi Getiriyor

Bu cinsellik ile ilgili makalemiz herkesi yakindan ilgilendiriyor. Asagida yer alan cinsel sağlık bilgileri makalesi kisaca sunu soyluyor:

Aşk+Seks=Sağlık

Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ferruh Şimşek, sevgiyle yaşanan cinselliğin mutluluk hormonlarını harekete geçirerek vücuda sayısız fayda sağladığını dile getirdi. Cinsel ilişkinin her bedensel fonksiyon gibi eksiksiz ve doğru olması gerektiğini belirten Şimşek, cinsel rahatsızlıkları olanları bunun bir sağlık sorunu olduğu bilinciyle hekimlere başvurmaya çağırdı.

İşte cinsellik ve sağladığı yararlar:

• Kasları gevşetir: Cinsel ilişkide doyum sağlandıktan sonra, bütün vücutta fiziksel ve ruhsal tatmin, rahatlık duygusu oluşur. Orgazm sonrası yaşanacak rahatlama, belirgin farklılıklarla ortaya çıkar.

• Kan dolaşımını artırır: Cinsellik vücut için efordur. Aynı iki kat merdiven çıkmak ya da hafif bir egzersiz yapmak gibidir. Vücut daha fazla efor harcar. Kalp atışları hızlanır.

• Mutluluk verir: Mutluluk veren hormonların salgılanmasına neden olur. Endorfin, serotonin ve dopamin hormonları coşkuya yol açar.

• Acıları azaltır: cinsel ilişkinin gevşetici etkisi, kas çekilmelerinde meydana gelen acıları da hafifletir.

• Formda hissettirir: Doygunluk, rahatlama ve sevginin bir sonucu olduğu için bedensel ve ruhsal katkısı vardır. Sevgiyle ve doygunlukla yapılan Cinsellik formda hissettirir.

• Olumlu düşünmeyi sağlar: Orgazm sonucu serbest kalan enerji, olumsuz düşünceleri önleyip, olumlu bir bakış açısı verir.

• Adeti düzenler: Düzgün bir cinsel hayat hormonal dengeyi korur ve adetin düzenli olmasını sağlar. Düzenli orgazm yaşayan kadınlar kanlarındaki endorfin miktarından dolayı düzenli ve ağrısız adet görürler.
Read more »

Kizlik Zari Tamiri - Kizlik Zari Dikme

Bu yazimicda kızlık zarı tamiri ve kızlık zarı dikme ile ilgili cinsel sağlık bilgilerini bulabilirsiniz.

Günümüzde sosyo-kültürel seviyedeki yükselme kadınların genital bölge estetiğine olan ilgisini arttırmıştır.

Dış genital sistemdeki doğuştan yada sonradan oluşan deformiteler asimetriler, şekil bozuklukları gelişmiş Estetik cerrahi teknikleri ile onarılmaktadır.

Genital problemleri giderilmiş bayanlarda öz güvenleri kazandırılmış olup, sağlıklı cinsel hayatı olan mutlu bireyler kazanılmaktadır.

Hymen kalıntıları çok zarif dokulardır ve bunların yapısı ile kan damarları yapısı arasında benzerlik mevcuttur. Himen oluşturulmasında bu zarif dokuları kaba aletler ve dikiş materyalleri ile bir araya getirmek mümkün değildir.

Ancak mikrocerrahi sayesinde damar diker gibi büyütme gözlükleri, mikro dikiş metaryalleri ve mikroaletler kullanarak tekrardan kalıntıları birleştirerek hymen oluşturmak mümkündür.

Bu sayede büyük rekonstrüksiyon ve flep cerrahisine gerek kalmadan daha zarif ve orjinal hymen yapısına benzer doku oluşturulması yapılabilir.

Mikrocerrahi ile yapılan estetik hymenoplasty operasyonunun avantajları ise ağrısız olması ve hızlı iyileşme sağlamasıdır.

Estetik operasyondan sonra hemen işe dönülebilir

Bu hymenoplasti operasyonu kalıcıdır. İlişkiye girmedikçe kızlık zarına birşey olmaz.

Himen yapınızın orjinal yapısı bozulmaz ve aynı operasyonda genital bölge estetik operasyonuda gerçekleşebilir..
Read more »

Viagra Yerine Kalca Jimnastigi

Almanya'nın Köln Üniversitesi'nde görevli bilim adamları milyonlarca erkeğe "müjde" olabilecek bir yöntem keşfetti. Uzun süredir "iktidarsız" erkekler üzerinde araştırma yapan öğretim görevlileri, disiplinli bir şekilde yapılacak jimnastiğin viagradan daha etkili olabileceğini ortaya çıkardı.

Heidelberg'te yayınlanan "Der Urologe" dergisi, Köln'lü uzmanların araştırmalarıyla ilgili haberinde bu yöntemin viagra alabilecek ekonomik güçte olmayanlar için 'umut' olduğunu belirtti.

Araştırmayı yürüten öğretim üyelerinden Ürolog Frank Sommer, iktidarsız erkekler üzerinde yapılan testlerde bilinçli jimnastiğin viagradan daha çok etki yaptığının gözlendiğini söyledi. Sommer, "Bilinçli ve düzenli yapılan kalça jimnastiği, kan dolaşımına ritim kazandırıyor. Bu da sadece iktidarsızlığın önemli ölçüde giderilmesini sağlamakla kalmıyor, çoğu zaman yinelenmesinin de önüne geçiyor. Halbuki viagra sadece geçici 'şehvet' sağlamakla kalıyor" dedi.

Sommer, teste tabi tutulan erkeklerde jimnastiğin etkisi yüzde 80 olarak belirlenirken, viagranın ancak yüzde 74 oranında etki yaptığı anlaşıldı.
Read more »

Marul Cinsel Istegi Zedeliyor

Salataların vazgeçilmez unsuru olan marulun bir çok yararı bulunuyor.

Ancak uzmanlar, marulun fazla yenilmesi halinde göz kararmasına neden olduğu, cinsel gücü azalttığı ve uyku verdiğini bildiriliyor.

Bitki bilimcilere göre, marulun içinde A, B, C, E vitaminleri, demir, kalsiyum, çinko, fosfor, iyot, sodyum ve bakır gibi mineraller bulunuyor.

Marulun sağlık üzerine olumlu etkileri şöyle sıralanıyor:

* İştah Açar, İdrar Söktürür: Maydanozla birlikte salata yapılıp sirke ile yenilirse iştah açar, idrar söktürür.
* Sinirlere İyi Gelir: Marul sürekli yenir ya da marul tohumu balla macun yapılıp yenilirse sinirleri sakinleştirir.
* Baş ve Göz Ağrısını Dindirir: Marul tohumunun suyu ile arpa unu hamur yapılıp göze yakı yapılırsa göz ağrısına iyi gelir. Sirke veya limon ile salatası yenilirse safradan kaynaklanan baş ağrısını geçirir."

Marulun olumlu özelliklerinin yanı sıra özellikle evliler için bir olumsuz özeliliği bulunuyor. Bitki bilimciler, marulun fazla yenilmesi halinde göz kararması yaptığını, cinsel gücü azalttığını ve uyku verici özelliği bulunduğunu bildiriyor.
Read more »

Yeni Evliler ve Cinsellik

Asagidaki cinsel sağlık bilgileri yazimizda yeni evli ciftlerin cinsellik hakkindaki dusuncelerini, cinsellik ile ilgili bilinen yanlislari, cinsellik ile korkularinin nedenlerini, ve bu korkulari nasil yenmeleri gerektigini ogrenebilirsiniz.

Yeni evlenenlerin bilgisizlik ya da yanlış bilgilenme nedeniyle cinsel ve ruhsal problem yaşadıklarını vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Berfu Günel Akbaş, “Bilgi eksikliği nedeniyle oluşan korkular ortadan kalkınca hem ruhsal sorunlar hem de çiftlerin arası düzeliyor” diyor.

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Berfu Günel Akbaş, “Toplumda yaygın olarak doğruluğuna inanılan ama aslında doğru olmayan cinsel mitler nedeniyle sorun yaşayan çiftlerle çok fazla karşılaşıyoruz” diyerek şunları söylüyor:

“Cinsellik mahrem bir konu. Rahat rahat konuşulabilen bir konu değil. Bu yüzden de kulaktan dolma şeylerle evliliğe adım atınca sorun yaşamak da kaçınılmaz oluyor.”

Kadınlarda en çok “acı çekeceğim korkusu” olduğunu belirten Akbaş, “Çevresinden sürekli cinsellikte kadının çok acı çektiğini, çok kanama olacağını duyan kadın evlenince kendini kasıyor. Cinselliği rahat yaşayamıyor. O nedenle de vajinismus vakaları ile çok fazla karşılaşıyoruz. “Vajinismus”un altında çok büyük bir oranda bilgi eksikliği yatıyor. Daha ilk seansta bilgilendirmeyle kafasındaki korkuyu yok ettiğimiz dolayısıyla sorunu çözdüğümüz vakalar oluyor. Erkeklerde en çok karşılaştığımız yanlış inanışlar ise erkeğin her zaman cinselliğe hazır ve cinsellikte başarılı olması gerektiğidir. Bu da erkeğin başarısızlık korkusu yaşamasına neden oluyor. Erkeklerde cinsel organın boyutu cinsel gücün göstergesidir şeklindeki cinsel mit de erkeklerin sıkıntı yaşamasına neden oluyor.”

Cinsellik ile ilgili normal kurallar olmadığının altını çizen Akbaş, hangi konularda çiftlere destek verdiklerini şöyle anlatıyor:


“Cinsellikte şu kadar sıklıkla ilişkiye girmelisiniz, normal olan kurallar şunlardır gibi önerilerimiz yok. Her çiftin bir ritüeli vardır. Yani kimi çift haftada bir kere ilişkiye girmekten hoşlanır, kimi ayda 3 kez… Her iki örnekteki çift için de bir sıkıntı yoksa biz buna çok az diyemeyiz. Eşlerden birinin sıkıntısı var diğerinin yoksa bunun için doktora geliyorlarsa ortak nokta bulmalarına yardımcı oluyoruz. Ancak eskiye oranla çiftlerin sorunlarında azalma var. Eskiden sorun kronikleştiği için çözmek de zor oluyordu. Çünkü cinsel sorun, ilişki sorununa dönüşüyordu. Yani eşlerini arası bozulmuş oluyordu. Sorun büyümeden geldiklerinde çok daha kolay oluyor. Cinsel sorunların çözümü için doğru bilgilendirme çok önemli. Özellikle anatomi konusunda bilgi akışının daha ilk öğretimde başlaması gerekir.”

Halk arasinda cinsellik ile ilgili yanlış inanışlar :

* Cinselliği erkek başlatır ve yönetir; bu erkeğin üzerinde çok ciddi baskı oluşturuyor. Başlatmalıyım kontrol etmeliyim, yönetmeliyim kaygısı yaşıyor.
* Erkek cinselliğe her zaman hazırdır.
* Erkek cinsel organının boyutu cinsellikte çok önemlidir.
* Cinsel ilişkiyi başlatan kadın ahlaksızdır.
* Cinsel ilişkiyi erkek başlatmalı ve yönetmelidir.
* Kadınlar ilk cinsel deneyimlerinde büyük bir kanama yaşarlar: Halbuki bugün biliyoruz ki bazı kızlık zarları elastiki ve hiç kanama olmayabiliyor, esnek olabiliyor. Bu da normal bir süreç.
* Cinsel ilişki, cinsel birleşme demek değildir. Yani cinsel ilişki penisin vajina ile ilişkisi değildir; her ilişkide mutlaka cinsel birleşme yaşanması gerekmez. Cinsellik yakınlaşmakla duygusal anlamda düşünsel anlamda paylaşmakla başlar.

Çiftlere Öneriler
* Çiftler ilk etapta endişelerini, korkularını ve cinsel beklentilerini paylaşmalılar. İletişim çok önemli.
* Çiftlerden herhangi birinin bir rahatsızlığı, sıkıntısı varsa yokmuş gibi davranmamalı. Örneğin “rol yapma” meselesini çok fazla dinliyoruz. Sakıncalı bir davranıştır.
* Cinsel sorunlar aile içinde çok fazla açıklanmamalı. En uygun yöntem bir uzmana danışmaktır.
Read more »

Seks Yapan Kadin Mutlu Oluyor

Evet cinsel saglik bilgileri yazimizin bu seferki konusu Seks ve Kadinlar, asagida okuyacaginiz uzere yapilan bir arastirmaya gore seks yapan kadinlar daha mutlu oluyorlarmis.

ABD’nin Albany kentindeki New York State Üniversitesi’nde görevli bilim adamları Gordon Gallup, Rebecca Burch ve Steven Platek, cinsel ilişkiyle kadının psikoloji arasındaki ilişkiyi izledi. Bunun için düzenli cinsel hayatı olan 300 kadın izlendi. Araştırma sonuçları, Almanya’da yayımlanan Rheinische Post gazetesinin internet sayfasında yer aldı.

Arastirma sonucunda, cinsel ilişki sırasında prezervatif kullanmayan kadınların depresyon geçirme riski, diğerlerine göre daha düşük çıktı. Prezervatif kullanan kadınlarda ise depresyon geçirme riski yüksek çıktı. Bilim adamları, spermlerle birlikte, testosteron ve östrojen hormonlarının da dışarıya atıldığını, bu birleşimin boşalma sonrasında kadının kanına karıştığını tespit ettiler.
Read more »

Evlilik ve Cinsel Sogukluk

Cinsel sağlık bilgileri konularimizdan bu defa ki konumuz evlilikte yasanan cinsel sogukluklar. Evli ciftler arasinda yasanan cinsel sogukluk nedenleri ve alinabilecek onlemler hakkindaki bilgileri asagidaki yazimizda bulabilirsiniz.

Evli çiftler arasında baş gösteren cinsel soğukluğun en önemli nedenlerinden biri, ilişkiye gerekli özenin gösterilmemesi. Aralarında cinsel soğukluk baş gösterdi mi çiftler aralarındaki sevgi bağının da koptuğuna inanıyorlar, oysa bu büyük bir yanılgı.

Evlilklerde cinsel çekimin azalması sevginin de yavaş yavaş bittiğinin habercisiymiş gibi gelir çiftlere. Oysa gerçek sebep fiziksel ve duygusal bir takım rahatsızlıklar olabilir. Bu nedenle öncelikle problemin ne olduğunu araştırmak ve buna göre hareket etmek gerekiyor.

Evlilklerde çiftleri birbirinden uzaklaştıran en büyük etken ilişkiye gerekli titizliğin gösterilmemesi ve cinsel yaşama yeniliklerin kazandırılmaması. Evli çiftlerin zaman içinde ara ara ilişkilerini gözden geçirerek yeni bir boyut getirmeleri gerekir. Evlilikle noktalanan yıllar süren flörtlerde de sonuç değişmiyor. Bu çiftlerin cinsel hayatları kuvvetli bir aşk bağının ötesinde güvenli bir sevgi ve güvenilir bir sevgiliyle birlikte olmalarının verdiği şehveti taşıyor.

Kadınlarda Cinsel Soğukluk
Yapılan araştırma sonuçlarına göre seks, stres, yorgunluk ve baş ağrısıyla savaşıyor. Aynı zamanda bünyeyi de rahatlatıyor. Cinsel soğukluk, partnere yetişme çağında ailenin cinsellik konusunda gösterdiği tutuculuğa bağlı olabiliyor. Diğer bir neden de, gençlik çağındaki ilk deneyimde meydana gelmiş bir zorlama ya da partnerin doğru kelimeleri ve dokunuşları bulamamasından doğan ters etkilenmenin yıllar sonra bilinç altından çıkması. Bu sorun, kadının yaşadıkları incelenerek çözümlenmeli. İsteksizlik ve orgazm olamama geçmişle yüzleşmenin getirdiği bir sorun da olabiliyor.

Ağrı ilişkiden soğutabilir
Toplumsal baskı ve tabular, kadın cinselliği söz konusu olduğunda, kadından çok daha fazla söz sahibi olduğundan kadın kendini ilişki sırasında baskı altında hissedip ilişki sırasında kendini kasabilir. Evliliğin ilk gecesinde kadının kendini kasması ilişkiden haz almasından çok acı duymasına neden olmuş olabilir. Bu nedenle de cinselliğe bakışı farklı olacaktır.

Bundan başka ilişkinin ilk saniyelerinde meydana gelen spazm - ağrı, ağrı - spazm kısır döngüsü cinsel hayatı kabusa dönüştürebilir.

Libido Kaybı
Libido kaybı, cinsel isteğin kaybolması anlamına gelir. Evliliklerinin ilk yıllarında mükemmel bir cinsel hayata sahip olan çiftlerin, bir zaman sonra birbirlerinden soğumalarının nedeni büyük ihtimalle libido kaybına bağlıdır.

Libido kaybına çiftlerin psikolojik yapılarındaki değişiklik neden olabilir. Genel olarak evli çiftlerde libido kaybının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

* İstenmeyen gebelik korkusu,
* İlişkiye girmeyi önleyen korkular,
* Kişinin psikolojik durumundaki değişiklikler,
* Sosyal ve ekonomik nedenlere bağlı stresler,
* Travmaya neden olan tıbbi müdahale,
* Vajenin penisi içine alması sırasında ağrı olması.

Jinekolojik Rahatsızlıklar
Eğer kadında bir takım jinekolojik rahatsızlıklar baş gösterdiyse bunlar da cinsel soğukluğa yol açabilirler. Eğer kadın doğum gibi büyük bir değişiklik yaşadıysa vücudunun yeniden eski ritmini yakalaması üç aylık bir süre isteyecektir. Bu arada kadının annelik, eşlik, evinin kadını gibi konularda aklının karışması da cinselliğe zaman ayırmasını engelleyici etkenlerden olabilir.

Cinsel hayatı etkileyecek birkaç jinekolojik rahatsızlığın bilinmesinde fayda vardır:

* Rahim ağzı enfeksiyonları
* Vajinal mantar, trikomonas gibi vajen enfeksiyonları
* Vajen akıntıları
* Yaşa bağlı hormonal yetersizlikten kaynaklanan kuruluk
* Ameliyat sonrası meydana gelmiş yapışıklıklar
* İkiden fazla, zorlu normal doğumlarda mesane tabanının gevşemesine bağlı idrar kaçırma problemi. Bu tür rahatsızlığı olan kadınlar cinsel ilişki sırasında da idrar kaçırabilirler.

Psikolojik Sogukluk
Bazı durumlarda ise kadının yaşadığı bu karmaşa fiziksel bir rahatsızlıktan, vajinismustan ileri gelebilir. Vajinismus, anatomik ve ruhi hassasiyet yüzünden vajinanın şiddetli ve ağrılı büzülmesi, cinsel temas sırasında vajinanın etrafındaki kasların kasılmasıdır. Cinsel ilişki sırasında duyulan bu acı kadının seksten soğumasına neden olabilir. Tanımında belirtildiği gibi vajinismus ya da diğer adıyla vajinizm psikolojik rahatsızlıktan ileri gelebileceği gibi vajinal enfeksiyon, östrojen azlığı, deriye değin sorunlar ve rahimdeki iltihaplanma ya da yaradan da ileri gelebilir. Bu gibi durumlarda bir doktora başvurmanızda fayda var. Cinsel soğukluğun en etkili ilacının sevgi, sabır ve anlayış olduğunu çiftler unutmamalıdır.

Erkeklerde Cinsel Soğukluk
Toplumumuz kadına yatakta ne kadar baskı yapıyorsa erkeği de o kadar serbest bırakıyor. Performansından şüphe edilmeyen erkek de kendisine gösterilen bu güveni baskı olarak algılayabiliyor oysa. Erkeklerde de bazı fizyolojik sorunlar sıkça görülebiliyor. Cinsel fonksiyon bozuklukları ile uğraşan uzmanlar öncelikle ilk iş olarak olayın fiziksel mi, yoksa psikolojik mi olduğunu araştırıyorlar.

Fiziksel rahatsızlıklardan ileri gelen cinsel isteksizliğin bir takım konsültasyonlarla ortadan kaldırılması mümkün. Bu fiziksel rahatsızlıklar çoğunlukla kalp - damar hastalıkları, bazı hormon veya enfeksiyon hastalıkları ile libido üzerinde olumsuz etki yapan ilaçların neden olduğu hastalıklar oluyor. Psikolojik nedenlerden bazıları ise stres, sürmenaj, kendine güven eksikliği, çift arasında yaşanan sorunlar olabiliyor. Bu gibi durumlarda çiftlerin aralarındaki problemleri çözmek üzere bir evlilik uzmanının yardımını almaları gerekebilir.
Read more »

Doğum Kontrol Hapları

Doğum kontrol hapları, normalde kadın vücudunda bulunan dişilik hormonlarını içeren ve kullanıldığı sürece gebeliği önleyen, etkili, kullanımı kolay ilaçlardır. Doğru kullanıldıklarında, doğum kontrol haplarının etkinliği yüzde 99.9’dur. Bu da, hamile kalma olasılığının hemen hemen hiç olmaması demektir.

Doğum kontrol haplarının gebeliği önleme dışındaki faydaları nelerdir?

Doğum kontrol hapları son derece etkili, kullanımı kolay, etki ve yan etkileri çok iyi incelenmiş ilaçlardır.

Doğum kontrol hapları, adet öncesi gerginlik ve ağrılı adet şikayetlerini azaltır, adet kanamaları miktarca daha az, daha kısa ve düzenli hale gelir, bunun sonucu olarak, demir eksikliğine bağlı kansızlık gelişme sıklığı azalır.

Ayrıca, doğum kontrol hapları, dış gebelik gelişme sıklığını, yumurtalıklarda ve memede kist oluşumunu, rahim ve yumurtalık kanseri risklerini azaltır. Çoğu kez sivilcelerde düzelme görülür. Osteoporoz denen kemik erimesi riskini azaltır. Romatoid artriti azaltır.

Yan etkileri

Hap kullanımı sırasında olabilecek yan etkiler nelerdir, hangi durumlar beni rahatsız edebilir?

Hap kullanımı ile ilk üç ayda oluşan yan etkiler bulantı, kusma, baş dönmesi, başağrısı, ara kanaması, memelerde duyarlılık ve vücutta şişkinlik hissidir. Bu yan etkiler geçicidir, üç dört ay içinde hafifleyerek kaybolmaları beklenir. Bu gibi durumlarda, hapı bırakmak yerine doktorunuza danışmak en iyi çözümdür.

Hap kullanırken doktora danışmam gereken durumlar nelerdir?

Şiddetli karın ağrısı, uyluk ya da bacak ağrısı olduğunda; şiddetli göğüs ağrısı veya nefes darlığı geliştiğinde; şiddetli başağrısı, ani görme kaybı ya da bulanık görme veya konuşma bozukluğu ortaya çıktığında, gebelik şüphesinde ya da depresyon, sarılık veya memede kitle geliştiğinde hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Nasıl kullanmalıyım?

Doğum kontrol hapı kullanmaya karar verdim, nasıl başlamalıyım?

Hiç hap kullanmadıysanız ya da birkaç ay ara verdiyseniz, adet kanamanızı beklemeniz ve adet kanamasının ilk günü paketin ilk hapını almanız gerekir.

Doğum kontrol hapı kullanmaya başladım, nasıl devam etmeliyim?

Her gün bir tablet alarak paketi bitirmeli ve yedi gün hap kullanmaya ara vermelisiniz. Hap almadığınız bu dönemde adetiniz başlayacaktır. Adet görmeyebilirsiniz, hapı düzenli kullandığınızdan eminseniz telaşlanmayın. Adet kanamanız nasıl olursa olsun bir sonraki kutuya yedi günlük aranın sonunda başlamalısınız.

Hap almayı unuttuğum zamanlarda ne yapmamı önerirsiniz?

Hapı unuttuğunuzu farkettiğinizde hemen bir tablet almanız gerekir. 12 saatten daha fazla gecikme yoksa koruyuculuk devam edeceğinden problem yok demektir. Ancak hapı unuttuğunuzu 12 saatten daha sonra fark ettiyseniz unutulan hapı hatırladığınız an yutmalı, o günün hapını da normal zamanında almalısınız. Bu durumda koruyuculuk tam olmayacağından bir sonraki adet kanamasına dek ek doğum kontrol önlemi uygulamalısınız.

Zaman zaman hap kullanmayı bırakmalı mıyım?

Hayır, tıbbi nedenler olmadıkça ara vermeniz gerekmez.

Peki ya kimlerin doğum kontrol haplarını kullanmaları sakıncalıdır?

Gebeler ya da gebelik şüphesi olanlar; kalp damar sistemine ve beyin damarlarına ait hastalığı bulunanlar; damarın pıhtı ile tıkandığı hastalığı aktif olarak geçirmekte olanlar ile daha önce geçirmiş olanlar; aktif karaciğer hastalığı bulunanlar; kadın organlarına ait kanser veya meme kanseri bulunanlar doğum kontrol haplarını kullanmamalıdır.

Özel durumlarda doğum kontrol haplarının kullanımı

Yakında evlenecek kişiler doğum kontrol haplarını nasıl kullanmalıdır?

Doğum kontrol yöntemi olarak hap kullanmayı planlıyorsanız, evlenmeden en az bir ay önceki adetinizin ilk günü hap almaya başlamalısınız.

Kusma ve ishal durumlarında ne yapılması gerekir?

Hapı aldıktan sonraki 3-4 saat içindeki kusmalar ve ciddi ishaller hapın emilimini önlediği için koruyucu etkinliğini azaltabilir. Bu durumda son tableti başka bir kutudan tamamlayıp diğer tabletleri zamanında alarak devam etmelisiniz. 12 saatten çok süren kusma ve ishal durumlarında doktorunuza danışmalısınız.

Doğum sonrası ve süt verme döneminde hap kullanımı nasıl olmalıdır?

Çocuğunuzu emziriyorsanız hap kullanmayı bebek altı aylık oluncaya dek ertelemelisiniz. Emzirmiyorsanız doğumdan sonraki ilk adet kanamasının birinci günü doktorunuza danışarak hap kullanmaya başlayabilirsiniz.

Düşük ve kürtajlardan sonra hap kullanmaya nasıl başlanmalıdır?

Gebeliğin üçüncü ayından önceki düşük ve kürtajlarda tıbbi bir engel yoksa doktorunuza danışarak hemen hapa başlanabilir.

Gebe kalmaya karar verdiğimde ne yapmalıyım?

Kullandığınız paketi sonuna kadar tamamlayıp hap almayı bırakmanız yeterlidir. Hamile kalma yeteneğinizi hemen kazanırsınız.

Doğum kontrol hapı kullanırken sigara içebilir miyim?

Sigara kalp hastalıkları için bir risk faktörüdür. 35 yaşından sonra hapa devam edilecekse sigaranın bırakılması önerilir.

Merak ettikleriniz

Haplar kilo almaya neden olur mu?

Özellikle düşük miktarlarda hormon içeren hapların kiloda değişikliğe neden olmadığı saptanmıştır.

Doğum kontrol haplarının sivilceye olan etkisi nasıldır?

Yapılan araştırmalar doğum kontrol haplarının çoğu kez sivilceyi olumlu yönde etkilediğini belirtmektedir.

Doğum kontrol hapları adet kanamamı etkiler mi?

Hap kullanımı sırasında görülen adet kanaması normale göre daha hafif ve daha kısa sürelidir.

Hap kullanırken ara kanamalar olağan mıdır?

Evet. Hapı ilk kullandığınız zamanlarda normal adet kanaması dışında lekelenme tarzında ya da daha şiddetli düzensiz kanamalar görülebilir. Hapı normal olarak almaya devam etmek gerekir. Bu kanamalar 3-4 ay sonra kaybolur. Eğer devam ederse doktorunuza danışmanız gerekir.

Hap kanser riskini arttırır mı?

Hayır. Tersine hap kullanan kadınlarda yumurtalık ve rahim kanserinde yüzde 50 ila 60 oranında azalma olduğu ve hap kullanımına son verilse bile bu etkinin onbeş yıl boyunca devam ettiği saptanmıştır. Ayrıca yaşamlarının herhangi bir döneminde hap kullanmış kadınlarda kalınbarsak kanserine de daha az oranda rastlandığı bulunmuştur.

Hap kısırlığa neden olur mu?

Hayır, hap kısırlığa neden olmaz. Hap kullanmayı bıraktığınızda hamile kalmanız mümkündür.

Hap kalp hastalıklarına neden olur mu?

Hap ile kalp ve damar hastalıkları arasındaki ilişki değişik hormonların dozuna ve cinsine bağlıdır. Günümüzde kullanılan düşük dozlu doğum kontrol hapları ile bu risk en aza indirilmiştir. Bu tür hastalıklara eğiliminiz varsa doktora danışmanız gerekir.
Read more »

Düşük Hapı ve iğnesi

Düşük iğnesi diye adlandırılan iğneler aslında adet söktürücü iğnelerdir ve gebeliği sonlandırmayı sağlamaz.Bu tür iğneler östrojen ve progesteron hormonunu beraberce içerirler ve geciken adetin başlamasını sağlarlar.

Düşük hapı ise gebeliğin en erken dönemlerinde etki ederek gebeliğin sonlanmasını sağlıyor. Aslında ilacın düşük yaptığını söylemek biraz hatalı olur. Çünki gebeliğin en erken aşamasına etki ederek yumurta hücresiyle spermin birleşmesinden oluşan embriyonun uterusta (rahim içinde) yerleşmesini önleyerek gebeliği engelliyor. Embriyo yerleştikten sonra ise gebelik daha ileri aşamalara geldiğinde düşüğü gerçekleştirmek için mizoprostol adı verilen başka bir ilaçla kombine ediliyor. Bu kombinasyon sonucunda erken gebelik döneminde kürtaj gerekmeksizin düşük gerçekleşebiliyor.
Şu an için gebeliğin sonlandırılması ülkemizde yasal olarak 10. gebelik haftasına kadar ve kürtaj yoluyla gerçekleşiyor. Bu gebelik haftasından sonra gebeliğin sonlandırılması ise kadının isteğine göre değil, anne adayının hayati gebeliği devam ettirmesini engelleyen hastalıkları olduğunda, veya bebekte ciddi gelişim kusurları olduğunda bir kurul onayıyla mümkün oluyor.
İğneler (aşı, enjekte edilen hormonlar)

İğneler, hormon içerir. Her ay ve 3 ayda bir yapılan iki türü vardır. Yapıldıktan sonra kana yavaş yavaş hormon salınır. Hapa benzer şekilde yumurtanın oluşumunu engeller. Ayrıca rahim ağzındaki salgıları kalınlaştırarak spermin geçip rahme ulaşmasını önler. Daha önce hiç gebe kalmamış kadınlar da rahatlıkla kullanabilir.

İğneler, eczanelerden ve sağlık kuruluşlarından (sağlık ocağı, ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri ve hastaneler) alınabilir. Ancak, iğneleri kullanmaya başlamadan önce danışmanlık alınarak kullanmak isteyen kişiye uygun bir yöntem olup olmadığına karar verilmesi kan basıncının ve vücut ağırlığının ölçülmesi gibi bazı işlemlerin yapılması gerekmektedir. Bu nedenli, iğneleri kullanmaya başlamadan önce ve kullanırken belirli aralıklarla bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Olumlu Yönleri

• Gebeliği önlemede etkili bir yöntemdir (%99)
• Kullanımı çok kolaydır.
• Adet kanamsı sırasında olan ağrı ve sancılar ile adet öncesi gerginliği azaltır.
• Adet kanaması miktarını azaltarak, kansızlığın önlenmesine yardımcı olur.
• Kadını yumurtalık ve rahim kanserine karşı korur.
• İyi huylu meme kistlerini azaltır.
• Dış gebeliği önler.
• Rahim ve tüplerde iltihap oluşmasını engeller.

Olumsuz Yönleri

• Bırakıldığında doğurganlığın dönüşü 6-9 ay gecikebilir.
• Enjeksiyonlar için sağlık kuruluşuna gitmek gerekir.
• İlk kullanımda 1-2 kilo artışı yapabilir. Bu daha ziyade su tutulumu şeklindedir. Daha az tuzlu
yenmesi, hareketin artırılması ile düzelir.
• Memelerde dolgunluk yapabilir. Bu etkisi ilk 3 ay içinde düzelir.
• Kadınların bazılarında kan basıncı (tansiyon) yükselebilir. Bu nedenle, ilk kullanıldığında ve
daha sonraki kontrollerde kan basıncı ölçülmelidir.
• Bazı ilaçlarla etkileşimi vardır.
• Aylık yapılan iğneler, sigara içen kadınlarda dolaşım bozukluklarına neden olabilir:
• Özellikle 3 aydan bir yapılan iğneler adet düzensizliklerine neden olabilir. Bu adet miktarının azalması hatta kesilmesi, ara kanamalar, lekelenmeler, nadiren de aşırı kanama şeklinde olabilir.
Bu düzensizlikler 9-12 ay içinde büyük ölçüde düzelir.

Nasıl Kullanılır?

• Adet kanamanızın ilk günü (ya da ilk 5 gün içinde) enjeksiyon koldan veya kalçadan yapılır. Gebe kalmak istediğiniz döneme kadar hiç ara vermeden (hatta yıllar boyunca) iğneleri kullanabilirsiniz.
• Diğer enjeksiyon için verilen randevu tarihinden önceki 7 gün içinde başvurabilir ve enjeksiyon yapılabilir. Ancak, enjeksiyonun yapılması için verilen tarihten 1 gün bile gecikilmemelidir.
• Bazı kadınlarda özellikle kullanımın ilk 3 ayında bulantı, ara kanaması, lekelenme, memelerde dolgunluk ve 1-2 kilo artışı yapabilir. Bu belirtiler 3 ayın sonunda tamamen geçer.
• Bu iğnelerle birlikte bazı ilaçlar kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar etkisini azaltarak gebeliğe neden olabilir Eğer düzenli ilaç kullanılıyorsa mutlaka hekime danışılarak kullanılan ilaçların iğnelerle birlikte kullanılıp kullanılmayacağı öğrenilmelidir.

Kullanılmaması Gereken Durumlar

• Adetleri düzensiz olanlar (düzensizliğin nedeni belirleninceye kadar)
• Şeker hastaları
• Karaciğer bozukluğu olanlar (siroz, sarılık gibi)
• Tansiyonu yüksek olanlar
• Damar tıkanıklığı, bacaklarında kızarıklık, şişme ve ağrı ile belirti veren damar hastalığı olanlar
• Özellikle bulantı, kusma ile birlikte şiddetli baş ağrıları olanlar kullanmamalıdır.
Read more »

Erkeklerde Tüplerin Bağlanması (Vazektomi) Do

Çiftlerin gebelikten korunmak için kullanabileceği kalıcı ve geri dönüşü olmayan bir yöntemdir. En etkili gebeliği önleyici yöntemlerden biridir. Artık daha fazla çocuk sahibi olmak istemeyen çiftler için uygundur. Eşin rızası gereklidir. Kanallar, sadece testisler (hayalar) ve meni kesesi arasında köprü görevi yaptığı için kanalların bağlanmasının boşalan sıvıda spermlerin olmamasından ve gebeliği engellenmesinden başka hiçbir etkisi yoktur.

Kısa süren bir işlem ile her iki kanal bağlanır. Böylelikle, spermlerin kanallardan geçerek meni kesesine gelmesi engellenmiş olur. Kanallarının bağlanması, erkeğin hastanede yatmasını gerektirmeyen basit bir operasyondur. Ameliyattan sonra, yeri iyileşene kadar dikkat etmekten başka yapılması gereken hiçbir şey yoktur. Erkeğin sertleşmesini, boşalmasını, meninin miktarını, rengini, cinsel istekleri ve cinsel tatmini etkilemez. İlk 20 boşalmada meni içinde hala sperm olacağı için bu sürede başka bir yöntemle (prezervatif gibi) korunulması gerekir. Yirmi boşalım sonrası mutlaka vazektomi uygulanan klinikte sperm sayımı yaptırmak gerekmektedir.
Başka çocuk isteyenler için uygun değildir. Geri dönüşü sağlayacak olan mikrocerrahide başarı şansı çok düşüktür; her yerde uygulanmaz ve pahalıdır. Nadir de olsa sperm kanalları kapatılmamış olabilir.
Read more »

İlişki Sonrası Hap

Ertesi gün hapı doğum kontrol yöntemi değildir. Korumasız cinsel ilişkiden sonra, sürdürülmesi kesinlikle istenmeyen gebeliklerin, döllenmiş yumurtanın rahim yüzeyine yerleşmesinden önce önlenmesidir.
Korunmadan girilen cinsel ilişki sonrasında olabilecek istenmeyen gebeliği, ilişkiden sonraki 72 saat içerisinde alacağınız “Ertesi gün hapı” ile önleyebilirsiniz. Reçete ile satılan bu hapların fazla beklenmeden alınması gereklidir. Çünkü haplar ne kadar erken alınırsa, etkisi o kadar fazla olur.
“Ertesi gün hapı”, levonorgestrel hormonu (bir gestajen türü) içeren iki tabletten oluşur.
Son derece etkili olan bu hapın neredeyse hiçbir yan etkisi yoktur.
“Ertesi gün hapı” zamanında alındığında güvenilirlik oranı son derece yüksektir ve yaklaşık on vakanın dokuzunda istenmeyen gebeliği önler.
“Ertesi gün hapı” ne kadar erken alınırsa, etkisi o kadar fazla olacaktır.“Ertesi gün hapı”, düzenli korunma yolu olarak kullanıma uygun değildir.
Nedeni:
Doğum kontrol hapı ve spiral gibi korunma yöntemlerinin etkisi daha fazladır, kısa süre içerisinde sık sık alındığı takdirde “ertesi gün hapı”nın etkisi azalmaktadır, uzun süreli kullanımda yan etkisi diğer doğum kontrol araçlarına oranla daha fazladır ve “ertesi gün hapı” diğer doğum kontrol araçlarından daha pahalıdır.
Read more »